gözlerimiz dalınca sinir hücrelerimiz ölüyor diye bir şey okumuştum bir yerlerde
peki, biz dalınca ne oluyor? beynimiz dalınca?
ruhumuz mu ölüyor? zamanımız mı yitiyor? yoksa biz mi?
her an, nefes aldığımız her an uyanık kalabilir miyiz peki?
ya sadece bazı anlarda yaşıyorsak gerçekten
uyku, yarı ölüm hali demiş shakespeare
ölüme en yakın olduğumuz an uyku mu, yoksa dalıp gitmek mi hayatımızdan?
her şey birikim
her kavga
her duygu
her öfke
her sevgi
her kültür
her düşünce
hepsi dünden gelenin bugüne yansıması
o zaman nedir bu anda kalma çabası?
her şeyimizle bir bütün olduğumuzu kabul etmeli önce
zihnimizden geçen her düşüncenin yapı taşlarımızı oluşturduğunu
reddetmenin yok etmek olmadığını
hatta hiçbir şeyi yok etmenin mümkün olmadığını
yalnızca eğer biraz da şanslıysak dönüştürmenin yüceliğiyle yolumuzun kesişebileceğini
zamanı geriye almamızın mümkün olmadığı
bu sebeple düşünmeden anda kalmayı değil,
aksine düşünerek yaşayıp geçmişe borçlu kalmamayı kabul etmeli
ne kadar uzun süre dalarsak boşluğa ya da hayata her neyse kendimizden uzaklara
o kadar ölürüz
yalnızca zamandan ya da geçmişten değil
asıl gelecekten çalarız tüm huzurları...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder